G.t üzerine


    G.t çok enteresan bir organ. Bir kişilik yapısı olarak bahsetmiyorum; kelimenin gerçek manasıyla bir oturma organı olan, ilk başta şekil olarak bir şeye benzemese de dikkatli bakıldığında, içimizi kımıl kımıl eden ve daha fazlasını görmemizi isteten o hepimizin bildiği, oldukça işlevsel olan, seksüel bir organ olarak g.tten bahsediyorum. 

    Straight kızlar arasında erkeklerin g.tüne bakan ve hayran olan, erkek seçerken de buna önem veren çok fazla büyük bir kitle var. (G.tümden uydurmuyorum, Konuşanlar programındaki kızların söyledikleri bile başlı başına bunu kanıtlamaya yeter. Belki evrimsel açıdan bir açıklaması vardır.) Ama bu sadece straight kızlar arasında yaygın değil bence.

    Yıllar önce, gay olduğunu tahmin ettiğim, ve ortak iş arkadaşları ve arkadaşlarım olması nedeniyle açıkça soramadığım ve kendisinden açıkça bahsetmediği için emin olmadığım bir arkadaşla T. şehrinin yakınında bir sahil kasabasına gitmiştik. Sahile doğru yürürken, az ilerimizde, genç bir çocuk arkası bize dönük şekilde deniz şortunu çıkarmıştı. Altında hiç bir şey yoktu ve havlu vs ile de kapatmamıştı. Tam böyle "bubble butt" denilen yusyuvarlak, "Gel beni şaplakla!" diye bağıran, insanda dişleme isteği de uyandıran bembeyaz bir dünya... Yumurtaya can veren Allah'ım, ne güzel g.tler var! Yanımda arkadaş olması sebebiyle dikkatli bir şekilde bakamamıştım. Bir kaç kez kaçamak bakışlar atsam da gözlerimi alamadım. Ve maalesef önünü de dönmedi:(

    Aradan yıllar geçtikten sonra aileme yakın başka bir tatil kasabası olan Ö. şehrinde, sahildeki duş alanında bir çocuk, yanında kız arkadaşı olduğunu tahmin ettiğim biriyle sırayla duş alıyorlardı. Çocuğun fiziği çok güzeldi ve altına beyaz bir slip giymişti. Beyaz slip don ıslanınca çocuğun bütün g.tü gözler önündeydi. Yine bir "Aman Allah'ım ne güzel g.tler yaratıyorsun!" durumu... Biraz fazla dikizlemiş olmalıyım ki, kız dönüp dönüp baktığımı fark edince, dayak yememek için, hemen edebimle başımı eğmiş oradan son sürat topuklamıştım.

    İngiltere'ye taşınınca bir dönem spor salonuna yazılmıştım. Şu atlana atlana izlenen yetişkin filmlerinde ayrılmış bir tür olan "locker room" fantazisinin neden var olduğunu anlamış oldum. Çıplaklık bir tabu olmadığından insanlar pek de önemsemeden anadan üryan gezebiliyorlar giyinme odasında; bazısı havlu ile sadece ön kısmı kapatırken bazısı komple çıplak duşa kadar gidiyor veya kıyafetini herkesin içinde değiştirmekten çekinmiyor. Tabi ki gözler bayram ediyor bu durumda. Spor salonunda çoğu zaten güzel fiziğe sahip insanlar. Ama bazıları gerçekten süt gibi.:)  

    Son olarak, geçenlerde türk arkadaşlarla şelalelere yürüyüşe gittik. Şu aşağıda gördüğünüz şelaleden atlayan genç çocuklar vardı. Oldukça da yüksek olmasına rağmen korkusuzca atlıyorlardı. Biraz onları seyrettik, fotoğraf, vidyo çektik. Neyse şelalenin üst tarafında oturduk getirdiğimiz şeyleri yerken, atlayan çocuklardan bir tanesi şortunu değiştirmek için çıkardı. Etrafta insanlar olduğu için ön kısmı havlu ile kapatmışsa da arka taraf doğaya karşı seyirlik bir zevk sunuyordu. Allahtan gruptaki herkesin arkası dönüktü de kimse görmedi ama ben manzaranın tadını çıkardım yine. Bi ara çocuk benim onu dikizlediğimi fark edince, sanki tesadüfen gözlerimiz denk gelmiş de hiç ilgilenmiyormuş gibi yapıp kafamı çevirdim.


    Hayattaki bu küçük anların tadı gerçekten inanılmaz güzel, hayatı daha çekilir hale getiriyor kesinlikle. Hem manzaranın güzelliği, hem de yakalanabilecek olma ihtimalinin heyecanı birleşince o bir kaç saniyelik  enstantaneler üzerine geceleri fantaziler fantaziler... Keşke bir de, o anda dokunma, yakından inceleme ve dişleme imkanı olsa! :))
 

G.t üzerine G.t üzerine Reviewed by Bu saatte nerden geldiyse on Pazartesi, Eylül 08, 2025 Rating: 5

2 yorum:

Kim Bilir dedi ki...

Gerçekten bu saatte nereden aklına geldi dedirtecek bir yazı olmuş :)))

Bu saatte nerden geldiyse dedi ki...

Hahaha bazen geliyor işte :))

Blogger tarafından desteklenmektedir.