Yarım kalanlara rağmen


 08/06/2013'te bir mail almıştım. Yazdıklarımı çok samimi bulduğunu ve biraz daha blogumu okursa aşık olabileceğini söyleyen bir mesajdı. Sıradan bir hayran mesajı sanmıştım. Akabinde her zaman yaptığım gibi mesajına cevap atıp teşekkür ettim. Bu ilk adımdan sonra yazışmaya başladık.Yazışmak iyi güzeldi ama hep bir gizemli tarafı vardı. Kendini bir türlü göstermiyordu. Bu da ilişkinin bir sonraki evresine geçmesine engel oluyordu. Ben de sadece yazışmak istediğine ilişkin kanı uyandırmıştı. 

    Resim istediğimde bir kez gönderdi ve sonrasında bu konuda ısrar etmiş olmama rağmen pek tekrarlamadı. Bilmiyorum fazla mı şey beklemiştim.
  
  O zamanlar İstanbul'daydım ve elime geçen fırsatları değerlendiriyordum. Sevgili yapıyor yürütemiyor ve ayrılıyordum. İşin aslı, kezban modundaydım, sevmek ve sevilmek istiyordum ama terk ediliyordum. 

  Bu arada yazışmaya devam ediyorduk. Blogumda yaşadığım şeyleri paylaştığım için birlikte olduğum insanları biliyordu. Bense onun benden bir beklentisi olduğunu bilmiyordum; veyahut da onun bu gizemli tavırlarından ummuyordum bunu. 

   Gel zaman git zaman, aşk hayatım başladığı hızla sona erdi. Ama biz onunla yazışmaya telefon üzerinden devam etsek de bir türlü sınırları aşamadık. Hatta bir kez, şimdi hatırlamadığım bir sebeple uzun bir süre küsüştük. Gene ben dayanamamış ve ona mesaj atmıştım. Bu kez daha samimi bir ilişki kurmayı başarmıştık. 

   Çok inatçı bir yapısı vardı. Ona watsapp'ı kavga ile de olsa yükletmeyi başardım. Sonrasında faydalı bişey olduğunu o da kabul etti. O klasik cümleyi söyledim: "Ben sana demiştim!" 

   Yaşadığı şehre gitmiş ve ona görüşmek istediğimi söylediğim halde benimle görüşmemişti. O zaman çok kırılmıştım. O şehirden dönerken ta şurama bir öküz oturmuştu. 

   Kaç kez kavga edip bir mesajla yine barıştık. Onun benden hoşlandığını biliyordum ve ben de ondan -doğru dürüst görmemiş olmama rağmen- çok hoşlanıyordum. Beni ne olursa olsun hayatının bir yerlerinde görmek istediğini söylüyordu. Bir taraftan da bana kendini göstermiyor oluşunun altında sebepler arıyordum. Bir insan bu kadar seviyorsa neden görüşmezdi ki, anlam veremiyordum. Belki de benden gizlemek istediği bişeyler vardı. 

   Gay camiadan sıkılıp da evlenmeye karar verdiğimden bu yana inadı daha da arttı. Kendini geriye çekiyordu ama bir şekilde de benden uzak kalamıyordu. Ben de öyle... Bütün gemileri yaksam ve evlenmeye karar vermiş olsam da, gönül bu, tamamıyla kendimi uzak tutamıyordum. Beni kıskandığını biliyordum. Kıskançlığı ona huzursuzluk vermeye başlamıştı. Onun bu huzursuzluğundan dolayı soruları arttı. Tamamen haksız da sayılmazdı. Onunla konuşurken sevgililerim olmuştu, doğru. Bu da onun kendini gizliyor oluşundan kaynaklanıyordu. Ben de kendimce haklıydım. Özür diledim. Özür dilememin faydası olmamış gibi sürekli benden şüphelendi. İstesem ona yalan söyleyebilecekken özür diledikten sonra dürüst davranmıştım. Bitmek bilmez sorularla beni oldukça bunaltmıştı ve ben de biraz sert çıkışmıştım. "Bundan sonra sen ne kadar adım atarsan ben de o kadar adım atacağım." dedim. Bir daha adım atmadı. Ben de daha düne kadar atmadım. Ha istemediğimden değil, ama bişey beni hep tuttu. İlişkinin bir yere gitmediğini görmek belki de beni engelledi.

   Netice de o da durmadı be abi:( Geçen ne olursa olsun ulan deyip, tüm gururu mururu ayaklar altına alıp watsapptan yazdım. Sanırım beni engellemiş. İki gün baktım mesajım iletilmedi. Silemedim mesajımı. Elim sil butonuna gitmedi. Hani olur, görür belki de gene eskisi gibi oluruz dedim. O mesajımı görmedi, ben de onun izlememi söylediği diziyi izlemedim. Ama insan unutamıyor be, yarım kalan şeyler hep acıyor :(




Yarım kalanlara rağmen Yarım kalanlara rağmen Reviewed by Bu saatte nerden geldiyse on Pazartesi, Temmuz 11, 2016 Rating: 5

6 yorum:

Dingin Firari dedi ki...

Heteroseksuel evlilik mi yapacaksin.?

Bu saatte nerden geldiyse dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Dingin Firari dedi ki...

Biseksuel sin o zaman.?

Bu saatte nerden geldiyse dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Dingin Firari dedi ki...

Evlenip çocuk yaptığını düşündüm...çocuğun da olsun...ama bi gün bunu anlarlar... sen erkek seviyosan bunu anlar karın... ayrılırsın...cocugun senden nefret eder... annesi onu homofobik yapar. Ailen tiksinir senden... bence vajina sevmiyosan yapma... siktir et sebepleri...erkekleri sev...şunu bilmelisin ki; evlenmek muhafazakarligin ve heteroseksualiz in en büyük göstergesi...ve bu sonradan ortaya cikarsa her şey daha bokpüsür olacak...

Unknown dedi ki...

"Gay camiadan sıkılıp da evlenmeye karar verdiğimden bu yana " sıkılmak mı? Biliyorum böyle demek istemediğini biliyorum.Senin biraz aklın karışmış.
Kendini tam iyi tanımadan yanlış bir şey yapma.
Gerçekden seviyorsan sevdiğin peşinden koşmalısın.

Blogger tarafından desteklenmektedir.