Hayata dair güncellemeler 4 (Gönüllülük, kindle ve sanat)

    Şu yazımda(tıklayınız) bahsettiğim üzere, uzun zamandır kendimi iyi hissetmiyordum. Bu uzun seyreden depresyon durumundan yavaş yavaş çıkmam gerektiğini düşünüyordum(sanki isteyince pat diye çıkılabiliyormuş gibi!). Neyse eşim ve üst kat komşumuzun da tavsiyesiyle ufak ufak adımlar atmaya; sosyal anksiyetem, ingilizcemin gelişmesi ve iş dünyasına hazırlık için de gönüllü bir işe başlamaya karar verdim.(UK'de gönüllülük oldukça yaygın ve iş kapılarını da açtığından insanlar, özellikle gençler iş tecrübesi ve referans için bu gönüllü işlere başvuruyorlar.)

    Belediyeler bünyesinde gönüllü işler bulunuyor ve ben de belediyenin Dijital Support alanına başvurdum. Gelenlere basit işlerde(sosyal medya kullanımı, mail açma-okuma-gönderme, gelenleri doğru bölüme yönlendirme vs) yardımcı olacağım. Geçen hafta 2 Ocak'ta başladım. Haftada bir gün, Salı günleri 9-11 arasında orda olmam gerekiyor. Ama yılbaşının hemen ertesi ve havanın aşırı kötü ve yağışlı olmasından dolayı sadece iki kişi geldi. Biz de yanımdaki iki çocukla biraz sohbet ettik. Çocuklardan biri İngiliz biri İrlandalı'ydı. Diyebilirim ki İrlandalılar İngilizlere göre çok daha sıcak ve iletişime açıkken aksanları da bir o kadar anlaşılması güç insanlar.(Sanki kaç tane İrlandalı tanıdıysam!)

    Çarşamba günleri Conversation Club'a(CC) katılıyorum. Az da olsa sosyalleşmiş oluyorum böylece. CC'ye Aralık ayından beridir gidiyordum, iyi geldiğini görünce devam etmeye karar verdim. Böylece 2 günü evden çıkmış, insanlarla haşır neşir olmuş oluyorum.

    Kitap okumak eskiden en sevdiğim şeylerden biriydi ama uzun zamandır kitap okumakla bağım kopmuştu. Bunun üzerine yoğunlaşmaya karar verdim. Her ne kadar fiziki kitap almak hoşuma gitse de hem burda türkçe kitap bulamadığımdan hem de belli ki kitap okumam konusunda pek işe yaramadığından Kindle aldım bir tane. İnternette yorumlar oldukça olumluydu. Herkes Kindle'ın  hayatında ne kadar büyük fark yarattığından bahsediyordu. Şimdilik diyebilirim ki gerçekten etkisi oldu. Bir hafta içerisinde 200 sayfalık kitabı bitirdim. İkinci olarak en sevdiğim yazarlardan biri olan Amin Maalouf'un Afrikalı Leo kitabına başlayıp kalemini ne kadar özlediğimi fark ettim. Elime alınca kendimi kaptırıp bırakamıyorum.

    Son olarak da eskiden resim yapmayı severdim. Hatta orta okulda bir resmim okul sergisine bile seçilmiş, serginin en beğenilenleri arasına girmişti. Öğretmenler bu alanda yeteneğim olduğunu söylerdi ama Türkiye gerçekleri neticesinde lisede sadece sınav odaklı yaşadığımdan yıllar geçmişti elime herhangi bir fırça almayalı. İş hayatında bir kaç defa resim yapmaya çalıştıysam da uzun soluklu olmamıştı. Geçende neden boya ve fırça alıp bişeyler karalamıyoruz diye düşündük ve hemen işe koyulduk. Şu yukarıda gördüğünüz amatör çalışma zevkli bir gecenin ürünü olarak ortaya çıkıverdi.:) 

    İşte böyle dostlar!... Kendimi kâh azizler gibi, kâh Madonna gibi, kâh Bob Ross gibi hissettiğim anılarımı dinlediniz.  Bebek adımlarıyla ilerlemeye çalışıyorum. Ne kadar faydalı olur tartışılır ama hiç ilerlemeden de bu durumdan çıkamayacağım açık.
Hayata dair güncellemeler 4 (Gönüllülük, kindle ve sanat) Hayata dair güncellemeler 4 (Gönüllülük, kindle ve sanat) Reviewed by Bu saatte nerden geldiyse on Pazartesi, Ocak 08, 2024 Rating: 5

2 yorum:

Kim Bilir dedi ki...

Bu yaşıma kadar öğrendiğim bir şey varsa o da hareket halinde kalmak zorunda olduğumuzdur. Hareket etmeye devam :))

Bu saatte nerden geldiyse dedi ki...

@Kim bilir: dini kontextlere göre yorumlarsak sanırım cennetten kovulduktan sonra insanoğluna verilmiş bir lanet bu, çalışmak ve hareket etmek zorunda olmak:)

Blogger tarafından desteklenmektedir.